hareket — is., fiz., Ar. ḥareket 1) Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon 2) Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı. R. H. Karay 3) Davranış, tutum Sakin, dürüst, kıyafeti ve … Çağatay Osmanlı Sözlük
hareket — (A.) [ ﺖﮐﺮﺣ ] 1. hareket. 2. davranış. ♦ hareketsizlik hareket etmeme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hareket etmek — 1) yola gitmek, yola çıkmak Ne vakit hareket edeceğiz, Kenan? Yarın mı? Ö. Seyfettin 2) vücudu oynatmak, kıpırdatmak veya kımıldamak, devinmek 3) davranmak İnsan bu kadar ölçülü hareket eder mi, edemez mi?. H. E. Adıvar 4) fiz. devinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAREKET-İ MİHVERİYE — Mihver, eksen etrafındaki muntazam hareket.(Şems, hareket i mihveriyesi ile silkinse, meyveleri düşmez, silkinmezse yemişleri olan seyyarat düşüp dağılacaktır. M … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hareket dairesi — is. Demir yollarında hareket işlerini düzenleyen, izleyen daire … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAREKET-İ MER'İYYE — Gerçekte olmadığı halde, var imiş gibi görünen hareket … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAREKET-İ MÜSTAKİME — Fiz: Doğru bir çizgi üzerinde olan hareket … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAREKET — Kımıldanma. Davranış. Yola çıkmak. Bir cismin sabit bir noktaya göre yerinin veya durumunun değişmesi. Sarsıntı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nerede hareket, orada bereket — hareket olan yerde bolluk olur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
PÂ-BERCÂ-Yİ HAREKET — Hareket etmek üzere bulunan, âmâde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hareket noktası — is. 1) Bir iş, bir yolculuk vb.nin başladığı yer 2) Bir sorunun incelenmesinde başlangıç olarak alınan nokta … Çağatay Osmanlı Sözlük